Aikido’nun İkinci Doşu’su Kişomaru Ueşiba
- Ayrıntılar
- Kategori: Makaleler
- Görüntüleme: 2770
Aikido ile ilgili bir açıklama veya yazı okurken kurucusu Morihei Ueşiba hakkında bir sürü bilgi ile karşılaşırız. Hocaların çoğu hem teknik hem de etik konularda, hiç tanımadıkları bu kişiyi baz alırlar. Ama çok az kişini bildiği bir şey var ki bugün çalıştığımız aikido sadece Morihei’ye değil oğlu Kişomaru’ya da büyük bir pay borçludur. Aslında Morihei kimseye sistematik bir öğreti sunmadı (makale olabilecek başka bir konu). Aikidonun toplum tarafından değer görmesini ve genel halk tarafından da anlaşılabilir olmasını sağlamak Kişomaru’nun göreviydi. Onun çabaları olmasaydı bugün büyük çoğunluğumuz aikidodan haberdar olmayacaktı ve aikido kapalı kapılar arkasında çalışılıyor olacaktı ya da tamamen tarihe karışacaktı. Morihei’nin 2. Dünya Savaşı sırasında Tokyo’dan uzak bir yere yerleşmesi ile Kişomaru, karakteri ve yaşam tarzı hiç de kolay olmayan dahi bir babadan, hem de çok olumsuz bir dönemde, yönetimi devralmak zorundaydı. Bugün, Japonya’da veya başka bir yerde neden Kişomaru’nun haklı olarak, “aikidonun gerçek babası” diye anıldığını anlamanızı sağlamak umuduyla size ikinci doşuyu*[1] tanıtmak ve babasının varisi olarak yaptığı işlere göz atmak istiyorum.
Çevirmen: Ümit Duran
Üst Kuşaklar Neden Hakama Giyer
- Ayrıntılar
- Kategori: Makaleler
- Görüntüleme: 3564
Hakamanın Tarihi:
Hakama özünde erkekler ve halkın elit kesimi tarafından kimono üstüne giyilen geleneksel bir giysidir. Araştırmacılar hakamanın kökeninin, kraliyet sarayındaki kadınların, kimononun sabit tutulması için giyilen ve bugünkü hakamaya benzer bir şekilde bağlanan bir çamaşır giymeye başladıkları Heian Dönemi’ne (794-1185) dayandığını söylemektedirler. Aynı dönemde erkekler de suikan ve karinigu denen etek-vari pantolonlar kullanmaya başladılar. Kamakura Dönemi’nin (1185-1332) başlarında at sırtındaki askeri sınıf genel olarak hakama kullanıyordu. O tarihten beri, bir çok değişik şekil, renk, kumaş ve tarzda olabilen hakama, yüksek kesim halk arasında yayılmaya başladı. Bu sebeple her ayrı tarz hakamadaki kat sayısı farklılık gösterdi. Daha sonra hakamanın kullanımı momohiki giyen yaya askerler ve diğer alt sınıf askeri topluma, bilginler ve hatta esnaflar da dahil geniş bir tabakaya yayıldı. Tarlalarda çalışan kişiler ise hakamanın dar bir türü olan nobakamayı (arazi hakaması) kullanmaya başladılar.
Japonya giderek batılılaştıkça hakamanın giyilmesi de sadece bazı resmi durumlara (evlilik,ayin vb.) dışında azalmıştır. Şinto rahipleri ve savaş sanatları ile uğraşanlar da hakama, günlük yaşamın bir parçası olarak kalmıştır.
Çevirmen: Ümit Duran